Hangi Duygumuz Hangi Organımızı Etkiler?
Doğu’da, organ-duygu ilişkisinin farkındalığı uzun zamandır tıp ilminin bir parçası olarak öğretilmektedir. Batı dünyası ise, duygular ve organlar arasındaki bağlantıyı yeni yeni keşfetmeye başladı. Örneğin doktorlar kalp krizine eğilimli insanların duygusal profilini çıkarmaya başladı. Hayvanların korktuklarında altlarına işedikleri bilinir. Tıp kurumu, hayatlarını sürekli korku içinde geçen ve bedenlerinde çok miktarda bilinçdışı endişe depolamış insanların artrit gibi böbrek temeli hastalıklara eğilimli olduklarını henüz dile getirmedi!
İşte duygu-organ ilişkilerinden bazıları:
Böbrekler ve idrar torbası: Korkudan etkilenir.
Akciğerler ve kalın bağırsaklar: Üzüntüden etkilenir.
Dalak ve mide: Endişe, kendini hep haklı çıkarmaya çalışmak, depresyon ve nefretten etkilenir.
Derin duygusal acılar bastırıldığında, bu bölgelerde kendini gösterir. Sürekli bir şeyler yapan, bir şeylerle meşgul olup zamanlarını aktivitelerle boğan kişiler, işkolikler de bu bölgelerde sorun yaşar çünkü gevşeyememe bir şeylerin bastırıldığının göstergesidir (Bir çeşit imaja sığınma).
Organlarla duygular arasındaki ilişkinin karşılıklı olduğunu anlamak önemlidir. Bir duygu bir organı etkilemeye başladığında, o organdaki gerginlik kişiyi o duyguya karşı daha zayıf yapar. Bunun tersi de geçerlidir, organlar rahatladıkça ve iyileştikçe bu duyguların etkisi de azalır. İyileşme, duygusal farkındalıkla ve olumsuz duyguları rahatlatmakla ya da organı iyileştirmekle olur.
Yukarıdaki tablo her durum için geçerli değildir. Ciğerlerinizi klorin dumanı ile doldurursanız üzüntülü olsanız da olmasanız da ciğerleriniz zarar görecektir!
Sizin İçin Seçtik
Normal Hayatta da Uygulayabileceğiniz, Hemşirelerin Gizli Taktikleri